Fotoğrafçı-Yazar Hüseyin Karataş’ın Hikmet Derman Şeyhoğlu ile özel söyleşilerinden alıntılayarak hazırladığı yazılarından, kendisinin izniyle paylaşıyoruz:
Hikmet Derman Şeyhoğlu:
“Bir sabah Safranbolu’dan çıktım, Karabük’e eczaneme gidiyorum, baktım akşamdan sabaha bütün 100 Evler yıkılmış, ağaçları kesilmiş. Oturdum, ağladım. Yıkılan 100 Evler değil, bir tarihti. Yıkımına engel olamadık. Hiç olmazsa hatıra olarak birkaç ev bırakılsaydı, ağaçlar korunsaydı.”
Yine Karataş’ın aktardığı, daha evvel dergi dosyası olarak yayınlanmış Yenişehir konulu metinlerden alıntıyla;
Adı verilmeyen bir Karabüklü anlatıyor: “Çocukluğum 100 Evler’de geçti. Okuldan çıktığımızda veya oyun oynayıp acıktığımızda bazen evde kimseyi bulamazdık. Annemler çarşıya, pazara veya bir komşuya gitmiş olurdu. 100 Evler’de bütün evler bizimdi. Herhangi bir kapıyı açar içeri girerdik. Sofralarına destursuz otururduk. Mutfaklarından izinsiz atıştırırdık. Onların her biri bizim annemizdi, biz de çocukları.”
Hatırasına saygıyla;

Çok şanslıyım,o anda kendisiyle birlikteydim.Kendisinden çoookk şeyler öğrendim,uygulamaya özen gösteriyorum. Rahmet ve Minnetle yad ediyorum,saygıyla önünde eğiliyorum
Aysel Hanım, çok teşekkürler yorumunuz için. Size bir eposta gönderiyoruz.
Yeditepe Üniversitesindeki açılışta birlikteydik. Mükemmeliyetçi Hikmet Şeyhoğlu nu rahmetle anıyorum. Mekanı cennet olsun.
Hürmet Hanım çok teşekkürler incelikli yorumunuz için. Sevgilerle…
Bu arada Annem de 100 evlerde büyümüş ve evlenmiş….!