Lâl olur bazen gönlün. Kalemler dile gelmez. Sinendeki hasret yakıp kavurur da kül olursun ; küllerinden yeniden doğup Yenişehir’de olmak istersin…Yenişehirli olabilmek ,Yenişehir’de yaşayabilmek bir ayrıcalık olmuştur her zaman diğer mahalle çocukları için.
Geçmişin tünelinde ilerlerken Demir Çelik Lisesi’nin önündeki seyyar satıcı amcanın o meşhur halka tulumbalarına uzanır elin; tadı halen damağındadır… Beyaz kağıda sarılı halka tulumba tatlını yerken şöyle bir geriye bakarsın hani daha çok çocukken, çocukluk anılarını bıraktığın, aşkın ne olduğunu daha bilmezken masumca duygularla peşinden koşup önlüğünün kemerini her defasında yırttığın sınıf arkadaşını Demir Çelik İlkokulu’nun bahçesinde görürsün. Sevinç çığlıklarını, mutlu çocukların kahkahalarını işitirsin, teneffüste olmanın, o çocuksu özgürlüğün sesini dinlerken bir lokma daha alırsın halka tulumba tatlından. Diğer elinde de, çocukluk arkadaşın için de aldığın beyaz kağıda sarılı halka tulumba tatlısı…
Not: Yazı sahibi 25 yıldır yurtdışında yaşamaktadır.